Connect with us

Genel

Hyundai IONIQ 5 Türkiye’de Mobiliteyi Yeniden Tanımlıyor

Hyundai, elektrikli IONIQ 5’i Progressive donanım seviyesiyle Türkiye’de satışa sundu. Yüzde yüz elektrikli IONIQ 5, ülkemizde mobilite açısından yeni bir çağ başlatıyor.Çevre dostu malzemelerle üretilen araç, 400 V ve 800 V çoklu şarj imkanı da sunuyor.

IONIQ 5, bilgisayar ve televizyon gibi kablolu tüm elektrikli aygıtları çalıştırabiliyor

Hyundai’nin 45 yıl önce piyasaya sunduğu ilk seri üretim modeli PONY’den ilham alınarak tasarlanan IONIQ 5, Türkiye’de mobiliteye bambaşka bir soluk getiriyor. Geliştirdiği teknolojiler ve Ar-Ge alanındaki ciddi yatırımlarıyla otomotiv dünyasının öncülerinden biri olan Hyundai, BEV modellerde de farkındalık yaratarak performansı, ekonomiyi ve üst düzey konforu bir arada sunuyor.

Satışa sundukları yeni modelle ilgili olarak görüşlerini dile getiren Hyundai Assan Genel Müdürü Murat Berkel, “Hyundai olarak ‘’Progress for Humanity’’ yani ‘’İnsanlık için İlerleme’’ mottosu ile müşterilerimizin hayatını kolaylaştıracak mobilite çözümler üretmeye ve geliştirmeye devam ediyoruz. IONIQ 5 modelimizle birlikte Türkiye’de kullanıcıların hayatını kolaylaştırmak ve üst düzey bir mobilite deneyimi sunmak istiyoruz. IONIQ 5 elektrikli modeller arasında sınırları zorlayacak ve kullanıcıların bir otomobilden çok daha fazla keyif almasını sağlayacak. Spor otomobilleri aratmayan performans, geri dönüşümlü malzemeler kullanılarak hazırlanmış bir iç mekan ve 430 km menzil ile son yılların en şık ve en kullanışlı modellerinden biri olmaya aday. IONIQ 5 ile oyunun kurallarını değiştiren yeni bir mobilite deneyimi yaratmak için yola çıktık. Hedefimiz; dünyada olduğu gibi Türkiye’de de elektrikli otomobiller alanında öncü olmak ve günlük hayatımızı daha da keyifli hale getirmek” dedi.

Elektronik Global Modular Platform (E-GMP) ile gelen üstünlük

IONIQ 5, Hyundai’nin TUCSON’dan sonra ülkemizde satışa sunduğu ikinci C-SUV model. Sadece bataryalı elektrikli araçlar (BEV) üreten IONIQ markası altında satışa sunulan teknolojik otomobil, Hyundai Motor Grubu’nun yeni platformu E-GMP’yi (Electric-Global Modular Platform) kullanıyor. Sadece BEV araçlar için özel olarak inşa edilen bu platform, uzatılmış bir dingil mesafesi üzerinde şekillendirilebilir benzersiz oranlara sahip. Bu haliyle gerek oturma alanı gerekse bataryaların yerleşimi açısından öne çıkan platform sayesinde birden fazla segmentte model üretilebiliyor. Sedanlardan en büyük SUV modellere kadar, çeşitli boyutlarda model geliştirilmesine izin veren platform, tabanın düz olarak üretilmesine de olanak sağlıyor. Bu sayede şaft tüneli kaldırılarak iç mekanda evlerin salonuna benzeyen oldukça geniş bir iç hacim elde ediliyor. Bu platform sayesinde aracın bataryası da optimum bir şekilde aracın tam orta alt tabanına yerleştiriliyor. Böylece hem iç mekan genişliği hem de sürüş performansı ve yol tutuşu da bir o kadar üst seviyelere çıkıyor. Ultra hızlı şarj ve araç içi güç kaynağı (V2L) sahip olan IONIQ 5, gelişmiş bağlantı ve sürüş yardım özellikleriyle de dikkat çekiyor.

Son bir yıl içerisinde 100’den fazla ödül alarak adından sıkça söz ettiren IONIQ 5’in şık tasarımı, geçmiş ile gelecek arasında müthiş bir bağ kuruyor. Geleneksel çizgiler yerine son derece modern bir tasarım felsefesi ile hazırlanan otomobil, zamansız tasarımın yeniden tanımlanması olarak yorumlanıyor.

IONIQ 5’in şık dış tasarımı, otomobilin modern olduğu kadar premium bir duruş sergilemesine de olanak sağlıyor. İlk kez 2019 Frankfurt Otomobil Fuarı’nda, Hyundai 45 konsepti adıyla tanıtılan bu özel tasarım, aerodinamizm için yeni bir kaput sistemi kullanıyor. Panel boşluklarını en aza indiren midye şeklindeki kaput ve yatay formdaki ön tampon, IONIQ 5’in kusursuz aydınlatma teknolojisine de müthiş bir zemin hazırlıyor. Önden bakıldığında hemen fark edilen V şeklindeki ön LED dekoratif aydınlatma (DRL), yine U şeklindeki küçük piksellere sahip farlarla kombine ediliyor. Böylece, ön kısımda üstün bir aydınlatma teknolojisi kadar estetik harikası bir görsellik elde ediliyor. Otomobilin dört bir köşesine bu farlardan yayılan parametrik piksel tasarım, C sütununda artık zirveye oynamaya başlıyor. Otomobilin Pony Coupe Concept modelinden gelen bu tasarım detayı, IONIQ 5’te de kullanılarak, markanın geçmişine olan saygısını da simgelemiş oluyor.

Otomobilin yan kısmında ise sade bir form bulunuyor. Ön kapıdan başlayarak arka kapının alt kısmına kadar uzanan keskin çizgi, parametrik piksel tasarım felsefesinin bir başka özelliği. Böylece, hem şık ve sportif görüntü yakalanıyor hem de üst düzey sürüş için gelişmiş bir aerodinamizm elde ediliyor. Sert ve keskin bir geçiş olan bu detay, gizli kapı kolları ve temiz bir yüzeyle birleştiriliyor. Görsellik ön plana çıkarken aynı zamanda sürtünme katsayısı da bir elektrikli otomobilin gereksinimlerini karşılaması için oldukça düşürülüyor. Müşteriler, IONIQ 5’e özel ve doğadan ilham alan “Siyah Sedefli”, “Siber Gri Metalik”, “Aytaşı Gri Metalik”, “Atlas Beyazı”, “Kozmik Altın Mat”, “Buzul Mavi Sedefli” ve “Elegant Yeşil Sedefli” olmak üzere 7 dış renk arasından seçim yapabiliyor. İç mekandaysa iki renk seçeneği var.

Aerodinamizm için geliştirilen kapalı jant tasarımlı tekerlekler, Hyundai’nin Parametrik Piksel tasarım temasını daha da belirgin bir hale getiriyor. Hyundai’nin bir BEV otomobilde şimdiye kadar kullandığı en büyük jant olan bu özel takım, tam 20 inç çapında sunuluyor. Lastik ölçüsü ise 255 45 R20. Hem görsellik hem de yol tutuş için geliştirilen bu estetik jant, aynı zamanda E-GMP için özel olarak optimize edilmiş.

Sıradanlıktan uzak bir iç mekan.

IONIQ 5’in iç mekanında da “Fonksiyonel Yaşam Alanı” teması var. Koltuklar ile birlikte orta konsol da 140 mm’ye kadar hareket edebiliyor. Universal Island adıyla somutlaşan hareketli iç mekanda bataryalar için düz bir zemin sağlanırken ayrıca kullanıcıların konforuna göre mekan genişliği isteğe bağlı olarak ayarlanabiliyor. Ayrıca, koltuklar, tavan döşemesi, kapı döşemeleri, zemin ve kol dayama gibi iç mekandaki donanımların çoğu, geri dönüştürülmüş PET şişeler, bitki bazlı (bio PET) iplikler, doğal yün iplikler ve ekolojik deri gibi çevre dostu ve sürdürülebilir kaynaklı malzemeler kullanılarak üretiliyor.

IONIQ 5, ikinci sıra koltuklar tamamen katlandığında yaklaşık 1.587 litreye kadar bir yükleme alanı sunuyor. Koltuklar tam dik konumdayken 527 litre bagaj alanı sağlayarak günlük kullanımda oldukça ideal bir yükleme kapasitesi sunmuş oluyor. Daha fazla alan için ikinci sıra koltuklar 135 mm’ye kadar öne doğru kayabiliyor ve ayrıca 6:4 oranında katlanabiliyor. Rahatlama pozisyonlu ön koltuklar tamamen elektrikli olarak sunuluyor. Böylece her iki ön koltuk düz bir konuma gelerek şarj esnasında araç içindekilere dinlenme olanağı sağlıyor.

Bu arada, aracın ön tarafında da 24 litreye kadar ek bir bagaj kapasitesi sunuluyor. Gelişmiş otomobilin boyutları ise 4635 mm uzunluk, 1890 mm genişlik ve 1605 mm yükseklik olarak karşımıza çıkıyor. Aks mesafesi ise 3000 mm. Bu rakamla beraber son yılların en geniş iç mekanına sahip otomobillerinden biri olduğu anlamına geliyor.

Her kullanıcıya uygun elektrikli otomobil.

IONIQ 5, performanstan ödün vermeden her müşterinin mobilite ihtiyaçlarına uygun bir elektrikli otomobil konfigürasyonu sunuyor. Hyundai, IONIQ 5’i Türkiye’ye 72,6 kWh’lik bir pil paketi seçeneğiyle satışa sunuyor. Elektrik motoru 225 kWh (305 hp) ve 605 Nm gibi bir performans değeri sunarak bir SUV otomobilden daha çok sport otomobil hissiyatı ve keyfi sunuyor. IONIQ 5, 72.6 kWh pil ile desteklenirken, HTRAC dört tekerlekten çekiş (AWD) seçeneğini de sunuyor. Bu teknik özelliklerle beraber otomobil, 0 ‘dan 100 km/s hıza 5,2 saniyede çıkabiliyor. IONIQ 5, bu pil kombinasyonu ve dört tekerden çekiş sistemiyle ortalama olarak 430 km arası (WLTP) bir menzile ulaşabiliyor. Araçtaki şanzıman tipi ise tek vitesli redüktör olarak sunuluyor. Ayrıca, elektrik motorun ürettiği gücün geri kazanımı için de rejeneratif fren sistemine yer veriliyor.

Yenilikçi ultra hızlı şarj.

IONIQ 5’in E-GMP platformu, hem 400 V hem de 800 V şarj altyapılarını destekliyor. Platform, ek bileşenlere veya adaptörlere ihtiyaç duymadan 400 V şarjın yanı sıra standart olarak 800 V şarj özelliği de sunuyor. IONIQ 5’in sunduğu 800 V şarj özelliği, otomotiv dünyasında sadece birkaç modelde bulunuyor. Bu özellik, IONIQ 5’i hem rekabet hem de kullanım açısından çok özel bir noktaya taşıyor.

IONIQ 5, 350 kW’lık bir şarj cihazıyla beraber 18 dakikada yüzde 10’dan yüzde 80’e kadar şarj edebiliyor. Yani, 100 km menzil elde etmek için sadece beş dakika şarj etmek yeterli. Bu da İstanbul gibi yoğun şehir içi trafiğinde araç sahibine üstün bir kullanım kolaylığı anlamına geliyor. IONIQ 5 sahipleri, diledikleri zaman elektrikli bisikletlerini, televizyonları, müzik setlerini veya herhangi bir elektrikli kamp ekipmanlarını V2L (Vehicle to load- Araç Güç Kaynağı) işlevi sayesinde şarj edebiliyor veya anında fişe takarak çalıştırabiliyor. Ayrıca IONIQ 5, sistemindeki güçlü bataryaları sayesinde başka bir elektrikli otomobili de şarj edebiliyor.

Mobilite bazlı teknolojik sistemler.

Hyundai, IONIQ 5’te gelişmiş sanal bir gösterge paneli kullanıyor. Bu HUD panel, navigasyon, sürüş parametreleri, anlık bilgileri ön cama yansıtıyor. Bu yansıtma esnasında üst düzey bir ekran teknolojisi kullanılarak sürücünün dikkatini dağıtmadan tüm bilgilerin aktarılması sağlanıyor.

Diğer bir deyişle, yarı otonom sürüş özelliklerine sahip olan IONIQ 5, hızını yasal sınıra göre ayarlayan Akıllı Hız Sınırı Yardımı (ISLA) sistemiyle donatılmış. Böylece IONIQ 5, sürücü trafik kurallarına uymasa dahi uyması için görsel ve işitsel uyarılarda bulunmaya başlıyor. Ayrıca, gece sürüşlerinde karşıdan gelen sürücülerin gözlerinin kamaşmasını önlemek için uzun farları otomatik olarak açıp kapatan Uzun Far Yardımı da (HBA) var.

Üst düzey konfor ve rahatlık için 8 hoparlörlü Bose Premium ses sistemi kullanılan otomobilde 12.3 inçlik dokunmatik multimedya ünitesi, 12,3 inç gösterge paneli, 64 renk ambiyans aydınlatması, direksiyon koluna entegre vites kolu (shift by wire) sürüş modları, kablosuz şarj sistemi, anahtarsız giriş ve çalıştırma sistemi gibi donanımlara yer veriliyor.

IONIQ 5, Hyundai’nin gelişmiş SmartSense güvenlik asistanlarıyla da seyir esnasında maksimum koruma sağlamaya çalışıyor. Ön çarpışma engelleme, şerit takip ve şeritte kalma, kör nokta çarpışma engelleme, dur kalk özellikli akıllı hız sabitleme kontrolü, arka çapraz trafik çarpışma önleme, sürücü dikkat uyarısı ve akıllı hız asistanı sayesinde olası kazaların ve tehlikeler minimuma indirilmiş oluyor.

Hyundai, teknoloji harikası tamamen elektrikli IONIQ 5 modelini Türkiye’de sadece Progressive donanım seviyesi ve 1.970.000 TL’lik bir fiyat etiketiyle satışa sunuyor.

Continue Reading
Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Genel

Audi A6 Sportback e-tron: Uzun Yolculukların Sessiz ve Güçlü Yol Arkadaşı

Elektrikli mobilitede yeni bir dönem başlatan Audi A6 e-tron, üstün menzili, gelişmiş sürüş teknolojileri ve konfor odaklı donanımlarıyla uzun yolculukların vazgeçilmez yol arkadaşı oluyor. Modelin Sportback kasa tipiyle gerçekleştirilen test sürüşü de bunu kanıtlar nitelikte. 1.000 kilometreden uzun bir rotada sergilediği performans, modelin elektrikli mobilitede konfor ve verimliliği bir araya getirdiğini ortaya koyuyor.

 

Audi’nin tamamen elektrikli ürün gamında, Premium Platform Electric (PPE) altyapısı üzerinde geliştirilen ikinci modeli olan A6 e-tron; uzun mesafeli yolculuklarda sunduğu sessizlik, sürüş konforu ve yüksek performansla öne çıkıyor. Aerodinamik gövde yapısı, gelişmiş batarya teknolojisi ve segment lideri menzil değerleriyle A6 e-tron, her iki gövde seçeneğiyle hem günlük kullanıma hem de uzun yolculuklara en ideal bir yanıt veriyor.

 

Gerçek Bir Uzun Yol Testi: 1.000 Kilometrelik Elektrikli Yolculuk

Audi A6 e-tron’un uzun yol performansı, Sportback versiyonunun kullanıldığı ve Danimarka’nın Kopenhag kentinden başlayarak Norveç’in Bergen şehrine uzanan 1.000 kilometrelik rotada, farklı zemin ve yükseklik koşullarında test edildi. Bu testte amaç, WLTP ölçüm standartlarının ötesine geçerek aracın gerçek sürüş koşullarındaki performansını değerlendirmekti.

 

Sürüş boyunca A6 Sportback e-tron, enerji tüketimini optimize eden termal yönetim sistemi ve adaptif enerji geri kazanım fonksiyonları gibi verimliliği artıran teknlojileri kullandı. Ayrıca, yalnızca 0,21‘lik aerodinamik sürtünme katsayısı sayesinde yüksek hızlarda hava direncini minimuma indirerek enerji verimliliğine katkı sağladı. Ortalama hava sıcaklığının 20°C civarında seyrettiği, hız sınırlarının 100–110 km/s aralığında olduğu rotada, aracın ortalama enerji tüketimi 15–16 kWh/100 km olarak ölçüldü. Bu değer, günlük sürüş şartlarında tam şarjla yaklaşık 625 ila 670 kilometrelik menzil anlamına geliyor.

 

Yolculuk sırasında şarj planlaması da rota tasarımı kadar önemliydi. 350 kW gücündeki hızlı şarj istasyonlarında yapılan kısa duraklamalarla, yalnızca 7 dakikalık bir şarjda 140 kilometre ek menzil sağlandı. Bu performans, 800 voltluk elektrik mimarisine sahip PPE platformunun sunduğu yüksek voltaj desteği sayesinde mümkün oldu.

An Audi A6 Sportback e-tron in Glacier white metallic is parked in the harbor of the Norwegian city of Bergen. Historic buildings and a fishing boat are in the immediate background.

Sınırları Zorlayan Verimlilik

Audi A6 Sportback e-tron performance, WLTP normlarına göre 754 kilometreye kadar menzil sunarak segmentinde referans bir noktaya ulaşıyor. 100 kWh kapasiteli batarya paketi ve optimize edilmiş enerji yönetim sistemi sayesinde bu menzil yalnızca laboratuvar koşullarında değil, günlük kullanımda da yüksek verimlilikle elde edilebiliyor.

 

Gerçek dünyada gerçekleştirilen 1.000 kilometrelik uzun yol testi de bu verimliliği doğruladı. WLTP standardına göre elde edilen teorik menzil değeri ile gerçek sürüş verileri karşılaştırıldığında, A6 Sportback e-tron’un hem test ortamlarında hem de gerçek yolda üst düzey enerji yönetimi sunduğu net biçimde ortaya kondu.

 

Test boyunca yalnızca iki şarj molası yeterli oldu. Her biri önceden planlanan yüksek güçlü şarj noktalarına, batarya seviyesi yüzde 10’un altına inmeden ulaşıldı ve sürüş kesintisiz bir şekilde sürdürüldü.

 

Sürüş Konforunda Yeni Bir Standart

Gelişmiş süspansiyon sistemi ve özel ön aks mimarisi sayesinde A6 Sportback e-tron, uzun mesafeli yolculuklarda bile yorgunluk hissini en aza indiriyor. Opsiyonel olarak alınabilen adaptif havalı süspansiyon, yük durumuna göre otomatik olarak ayarlanarak hem sürüş konforunu artırıyor hem de aracın aerodinamik verimliliğine katkı sağlıyor. Audi Drive Select’in “Efficiency” modunda, gövde yüksekliği 20 mm’ye kadar düşürülerek menzil daha da optimize ediliyor.

 

Geniş Yaşam Alanı ve Akıllı Saklama Çözümleri

PPE platformunun sunduğu düz zemin tasarımı, iç mekânda ferah bir yaşam alanı yaratıyor. A6 Sportback e-tron ve A6 Avant e-tron modellerinin her ikisinde de 502 litrelik arka bagaj ve 27 litrelik ön bagaj hacmi sunuluyor. Bu kapasite, yaz tatilleri, kamp yolculukları veya sportif aktiviteler için gereken tüm eşyaları kolayca taşıyacak alan sunuyor.

 

Dijital Konfor ve Etkileşimli Deneyim

Yeni nesil Audi iç mekân mimarisi, “İnsan Odaklılık” ve “Dijital Sahne” ilkeleri doğrultusunda tasarlandı. 14,5 inç OLED merkezi ekran, 11,9 inç Audi sanal kokpit ve opsiyonel 10,9 inç yolcu ekranı, sürücü ve yolculara bütünsel ve etkileşimli bir dijital deneyim sunuyor. PDLC teknolojili panoramik cam tavan ise iç mekâna hem ferahlık hem de estetik bir dokunuş katıyor.

 

Güvenlik ve Estetik Bir Arada: Aydınlatma Teknolojileri

Kişiselleştirilebilir dijital OLED arka farlar, ikinci nesil Matrix LED teknolojisi ve iletişim ışığı gibi yeniliklerle donatılan A6 Sportback e-tron, sadece şık bir görünüm sunmakla kalmıyor; aynı zamanda sürüş güvenliğine de katkı sağlıyor. Özellikle tünel geçişlerinde ve düşük görüş koşullarında sağladığı görüş desteği, güvenli sürüş deneyimine katkı sağlıyor.

Continue Reading

Genel

Mercedes-Benz Türk’ten Depremzede Çocuklara Umut Olacak Kalıcı Destek

Mercedes-Benz Türk ve Çukurova Üniversitesi arasında, depremden etkilenen çocukların iyiliğini gözetmek ve sürdürülebilir sosyal fayda yaratmak amacıyla kurulan Çocuk İyilik Merkezi (ÇOİM) için kalıcı bir hizmet binası ve bir konukevi yapılmasını kapsayan niyet mektubu imzalandı. Üniversite bünyesinde yer alan ÇOİM, 6 Şubat 2023 depremlerinde ampütasyon geçirmiş çocuklara yönelik fiziksel ve psikososyal rehabilitasyon hizmetleri sunmak amacıyla faaliyet gösteriyor. İmzalanan niyet mektubu kapsamında merkeze kalıcı bir hizmet binası ve 24 odalı konukevi inşa edilecek.

1967 yılından bu yana Türkiye’de faaliyet gösteren Mercedes-Benz Türk, gerçekleştirdiği üretim, ihracat ve istihdam ile ülke ekonomisine sağladığı katkının yanı sıra; aynı zamanda toplumsal fayda üreterek Türkiye’nin sosyal gelişimine de destek oluyor. Şirket, eğitimden çevreye, gençlerin istihdamından kadınların güçlendirilmesine, afet bölgelerine kadar uzanan geniş bir yelpazede sürdürülebilir ve somut projeler hayata geçiriyor.

Bu vizyon doğrultusunda, şirketin en anlamlı projelerinden biri, depremden etkilenen çocukların iyiliğini gözetmek ve sürdürülebilir sosyal fayda yaratmak amacıyla kurulan Çocuk İyilik Merkezi (ÇOİM) ile başlatılan iş birliği oldu. Adana Çukurova Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren ÇOİM, depremde uzuvlarını kaybetmiş 21 yaş altı çocuklara ortez, protez, fizik tedavi ve psikolojik destek sunuyor.

Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün ve Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamit Emrah Beriş’in imzaladığı niyet mektubu ile ÇOİM’in kalıcı bir hizmet binasına kavuşması sağlanacak ve üst katında çocuklar ile bakım verenlerinin konaklayabileceği 24 odalı bir konukevi inşa edilecek. Bu konukevi, yalnızca tedavi gören çocuklara değil, onların refakatçilerine de barınma imkânı sağlayarak iyileşme sürecini daha sağlıklı ve konforlu bir zemine taşıyacak.

“Kalıcı sosyal fayda yaratmayı önceliklendiriyoruz”

Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün, “Mercedes-Benz Türk olarak uzun yıllardır toplumsal fayda odaklı projeleri işimizin ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz. Kurumsal sosyal sorumluluk kavramının ötesine geçerek, kalıcı sosyal fayda yaratmayı önceliklendirdiğimiz bir vizyonla hareket ediyoruz” dedi.

Sülün, 6 Şubat depremlerinin ardından felaketin yaşandığı ilk andan itibaren çalışanlar, bayi ağı ve yetkili servisleriyle tam bir seferberlik ruhuyla sahaya indiklerini belirterek, “Öncelikli olarak barınma ve gıda gibi temel ihtiyaçları karşıladık, ardından uzun vadeli ve kalıcı çözümler üretmeye odaklandık. Bu süreçte en kırılgan gruplardan biri olan çocukların fiziksel ve ruhsal iyileşmesini önceliklendirdik.” ifadelerini kullandı.

Sülün, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çukurova Üniversitesi’nde yer alan Çocuk İyilik Merkezi (ÇOİM) ile anlamlı bir iş birliği başlattık. Merkez, depremde uzuvlarını kaybetmiş 21 yaş altı çocuklara ortez, protez, fizik tedavi ve psikolojik destek sunuyor. Geçtiğimiz yıl biz de iki adet Sprinter araç bağışlayarak, çevre illerde yaşayan ve merkeze ulaşımı olmayan çocukların merkeze taşınmasına destek olduk. Bu desteği kalıcı hâle getirmek için Çukurova Üniversitesi ile bir iyi niyet mektubu imzaladık. Bu niyet mektubu ile, Çocuk İyilik Merkezi’ne kalıcı bir bina kazandırmayı ve üst katında 24 odalı bir konukevi inşa etmek üzere yola çıktık. Hedefimiz, yalnızca bugünün ihtiyaçlarını karşılamak değil; deprem sonrası yeniden ayağa kalkmanın sembollerinden biri olacak, iyileşmenin, güvenin ve umudun kapısını aralayacak bir yapıyı hayata geçirmek. Çocuklar bizim geleceğimiz. Geleceği daha sağlam inşa etmek için çocuklarımızın yanında olmayı sürdüreceğiz.”

Deprem bölgesinde seferberlik başlattı

Mercedes-Benz Türk, 2023 yılında Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından tüm imkanlarını, çalışanlarını, bayilerini ve yetkili servislerini seferber ederek kapsamlı bir destek başlattı. Öncelikli olarak barınma ve gıda gibi acil temel ihtiyaçların karşılanmasının ardından, halen faaliyette olan destek fonunu kurdu. Mercedes-Benz Türk bu fonla, akut dönem sonrasında deprem bölgesinde sosyal yaşamın yeniden canlanması, çocukların sosyal gelişimi, gençlerin eğitimi ve kadınların toplumsal hayata katılımını destekleyen çalışmaların hayata geçirilmesine odaklandı.

Mercedes-Benz Türk, İstanbul Sanayi Odası Vakfı’nın Hatay’daki 1.000 adetlik konteynerden oluşan “İSO Yaşam Kenti”ne 100 konteyner ve sosyal yaşam alanlarıyla katkıda bulundu. İSO Yaşam Kenti içerisinde sosyal yaşamın sürekliliğini sağlamak amacıyla çocuk parkı, kantin/kafeterya, çamaşırhane ve spor salonu gibi alanlar Mercedes-Benz Türk desteğiyle tamamlandı. Ayrıca, kentte bulunan okul, eğitim materyalleriyle desteklendi; çocukların eğitimlerini sürdürebilmeleri için gerekli donanım sağlandı. Bölgeye bir kreş inşa edilerek okul öncesi eğitim imkânı sunuldu ve çocukların ve gençlerin moralini artıracak sosyal alanlar oluşturuldu.

Mercedes-Benz Türk, desteklerin sürekliliğini sağlamayı önceliklendirdi ve düzenli ziyaretlerle ihtiyaçları takip ederek bölgeye hızlı ve etkin yanıt vermeye odaklandı. Deprem bölgesini ve bölge insanını tekrar ayağa kaldırmanın uzun vadeli bir süreç olduğunu kabul eden şirket, bu nedenle bölgeye uzun süreli destek sağlamayı hedefledi.

23 Nisan Şenlikleri kapsamında 900 çocuk için etkinlikler düzenlendi ve Mercedes-Benz Türk Aksaray Kamyon Fabrikası Tiyatro Kulübü, 900 çocuk ve 700 genç için özel tiyatro gösterisi sergiledi.

Hatay İSO Yaşam Kenti’nde “Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı” kapsamında seminerler düzenlendi. Şirket doktorları, erken teşhis, risk faktörleri ve korunma yolları hakkında bilgilendirme yaptı.

Ayrıca, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) iş birliğiyle depremden etkilenen 30 yaş altı sanatçılara açık çağrı yapıldı. 84 başvuru arasından seçilen 6 sanatçıya (Rozelin Akgün, Cemil Çalkıcı, Aylin Çankaya, Gökçe Çetin, Nesime Karateke, Macide Yalçınkaya) 5.000 € hibe ve alanında uzman mentorluk desteği sağlandı. Sanatçılar, mentorlarıyla bir araya getirilerek İstanbul’da ağırlanıp üretim süreçleri desteklendi.

Continue Reading

Genel

Hyundai Inster’in Rekabetçi Fiyatı Belli Oldu!

Hyundai, elektrikli araç pazarındaki iddiasını her geçen gün artırırken, şimdi de Inster ile şehir içi ulaşım segmentine iddialı bir giriş yapmaya hazırlanıyor. Özellikle Avrupa pazarı için tasarlanan ve A segmentinde konumlandırılan bu tamamen elektrikli modelin, Türkiye’de de önemli bir pazar payı elde etmesi bekleniyor. Uygun fiyatı, kompakt yapısı ve pratik kullanımıyla Inster, özellikle büyük şehirlerde yaşayan ve çevre dostu bir ulaşım aracı arayan tüketicilerin dikkatini çekecek gibi görünüyor.

Hyundai’nin minik elektrikli otomobili INSTER, Türkiye’de satışa sunuldu. Advance donanım seviyesiyle tercih edilebilen yeni Hyundai INSTER fiyatı 1.319.000 TL olarak açıklandı.

Türkiye Pazarında Güçlü Bir Pay Beklentisi

Türkiye’deki otomobil pazarında elektrikli araçlara olan ilgi her geçen gün artıyor. Özellikle ÖTV teşvikleri ve şarj altyapısının yaygınlaşmasıyla birlikte tüketiciler elektrikli modellere daha sıcak bakmaya başladı. Bu noktada Hyundai Inster, sahip olduğu avantajlarla Türkiye pazarında önemli bir yer edinebilir.

  • Uygun Fiyatlandırma: Hyundai’nin Inster’ı rekabetçi bir fiyatla sunması bekleniyor. Bu da elektrikli araç sahibi olmayı düşünen geniş bir kitle için cazip bir seçenek haline gelmesini sağlayacak.
  • Şehir İçi Kullanıma Uygunluk: Kompakt boyutları ve yüksek manevra kabiliyeti sayesinde Inster, özellikle dar şehir sokaklarında ve yoğun trafikte kolaylık sağlayacak. Park yeri bulma sorununa da çözüm sunması, şehirde yaşayanlar için büyük bir avantaj.
  • Çevre Dostu ve Ekonomik Sürüş: Sıfır emisyonlu olması Inster’ı çevre bilinci yüksek tüketiciler için ideal bir seçenek yaparken, düşük işletme maliyetleri de uzun vadede önemli bir ekonomik avantaj sunacak.
  • Hyundai Güvenilirliği: Hyundai’nin Türkiye pazarındaki güçlü bayi ağı ve satış sonrası hizmet kalitesi, Inster’ın da güvenle tercih edilmesini sağlayacaktır.

Teknik Verilerle Hyundai Inster

Hyundai Inster, boyutları ve teknik özellikleriyle şehir içi kullanım için optimize edilmiş bir yapıya sahip.

  • Boyutlar: Inster, yaklaşık 3,8 metrelik uzunluğuyla Hyundai Casper’dan (3,6 metre) biraz daha uzun olacak. Bu da iç mekanda daha fazla yaşam alanı sunarken, şehir içi manevra kabiliyetinden ödün vermeyecek.
  • Batarya ve Menzil: Inster’da 42 kWh’lik bir batarya paketinin bulunması bekleniyor. Bu batarya ile aracın WLTP standartlarına göre 300-355 kilometre civarında bir menzil sunması hedefleniyor. Şehir içi kullanım için bu menzil oldukça yeterli görünüyor.
  • Hızlı Şarj: Aracın hızlı şarj desteğiyle kısa sürede şarj edilebilmesi, pratikliğini artıracak önemli bir özellik.
  • Motor Gücü: Resmi motor gücü henüz açıklanmasa da, A segmenti bir elektrikli araç için yeterli düzeyde bir performans sunması bekleniyor. Şehir içi hızlanma ve dinamik sürüş kabiliyeti, Inster’ın beklentileri karşılayacağını gösteriyor.
  • Tasarım: Inster’ın tasarımında Hyundai’nin son elektrikli modellerinde gördüğümüz modern ve fütüristik çizgilerin korunması bekleniyor. Özellikle parametrik piksel farlar ve dinamik hatlar, araca özgün bir hava katacak.

Hyundai Inster’ın Türkiye yollarına çıkmasıyla birlikte, elektrikli araç pazarında yeni bir rekabetin başlaması ve şehir içi ulaşımda önemli bir dönüşümün yaşanması bekleniyor. Uygun fiyatı, çevreci yapısı ve pratik kullanımıyla Inster’ın Türk tüketicisinin beğenisini kazanarak pazar payında güçlü bir yer edinmesi oldukça olası görünüyor.

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

Popüler