Genel
BiTaksi ve Fiat’tan Virüsle Mücadelede Örnek İş Birliği


BiTaksi ve Fiat, Yeni Tip Koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı toplum sağlığını korumak için güçlerini birleştirerek, Türkiye’deki ilk ‘Kabinli Taksi’ projesini hayata geçirdi. Dünyada ilk kez bir mobil uygulamanın ve otomobil markasının iş birliğiyle gerçekleşen proje kapsamında, hem yolcu hem de sürücülere güvenli ve izole yolculuk imkanı sağlanmış oluyor.
Tofaş Ar-Ge Merkezi’nde, sürücüleri ve yolcuları virüsten koruyacak özel bir izolasyon sistemi geliştirildi. Buna göre, aracın sürücü ve yolcu bölümlerini birbirinden tamamen ayıran panel, bağımsız hava filtreleriyle destekleniyor. Böylece, klima sistemindeki hava alışverişi de filtrelenmiş oluyor. Kullanılan filtre, 0,05 mikron boyutunda mikroorganizmaları ve partikülleri tutabildiğinden, 0,10 mikron boyuta sahip Kovid-19 virüsünün de geçişine engel oluyor. Üzerindeki aktif karbon ve organik katmanlar sayesinde de alerjen ve mikroorganizmaların geçiş riskini minimize ediyor. BiTaksi’nin online ödeme seçeneği ile teması sıfıra indirdiği sistem ile kullanıcılar, BiTaksi ana ekranındaki, ‘Kabinli’ seçeneği üzerinden ‘BiTaksi Gönder’e tıkladıklarında en yakındaki Kabinli Egea ile seyahat edebilecek.



Altan Aytaç & Kaan Sancaklı
BiTaksi ve Fiat, koronavirüs salgınına karşı toplum sağlığını korumak için güçlerini birleştirerek Türkiye’deki ilk ‘Kabinli Taksi’ projesini hayata geçirdi. Bu kapsamda, BiTaksi’nin talepleri ve Tofaş Ar-Ge’nin çalışmalarıyla hayata geçirilen kabinli taksi ile sürücüleri ve yolcuları virüs bulaşma riskinden korumaya yönelik özel bir sistem oluşturuldu.
Kaan Sancaklı: “Kabinli Taksi Toplumsal Fayda Sağlayacak”
Yeni normale geçiş sürecinde halkın endişesine kulak verdiklerinin altını çizen BiTaksi Genel Müdürü Kaan Sancaklı; “BiTaksi olarak, 2013 yılından bu yana taksi sürücüleri ve yolcuları bir araya getiriyoruz. Kurulduğumuz günden bu yana 35 milyon yolculuğa dijital ev sahipliği yaptık.
Yeni normale geçiş sürecinde halkımızın endişesi halen devam ederken, yolculuk yapmaktan çekinen pek çok kişi var. Öte yandan günde yaklaşık 800 bin yolculuğa ev sahipliği yapan taksi sektörü hem yolculuk sayısında hem de ekonomik olarak büyük bir durgunluğa girdi. Bu sektöre emek veren pek çok kişi de bu durgunluktan büyük ölçüde etkilendi.
Bu nedenle, tüm dünya olarak içinden geçtiğimiz bu zorlu günlerde toplumsal fayda sağlayacağına inandığımız Kabinli Taksi projemizi hayata geçirmek için Fiat ile bir araya geldik. Dünyada ilk kez bir mobil uygulamanın ve otomobil markasının iş birliğiyle gerçekleştirdiğimiz projemiz kapsamında, hem yolcu hem de sürücülere güvenli ve izole yolculuk imkanı sağlanmış oluyor” dedi.
Egea Kabinli Taksi’de temas yok, fiyat farkı yok!
Sancaklı; “Projemiz kapsamında, Tofaş Ar-Ge Merkezi tarafından, Fiat Egea araçlarla uyumlu ve kolayca monte edilebilen bir panel üretildi. Bu panelin yer aldığı Egea Kabinli Taksiler ile daha güvenli bir yolculuk sunarak vatandaşlarımızın ve her gün onbinlerce yolculuğa ev sahipliği yapan BiTaksi kullanan sürücülerin hayatlarını kolaylaştırmayı hedefliyoruz” dedi.
Bu panel sayesinde;
- Üst seviye izolasyon ile yolcu ve sürücünün daha güvenli yolculuk yapmasına olanak sağlanıyor.
- Yolcular, BiTaksi’nin kartla online ödeme seçeneği ile teması sıfıra indirebiliyor.
- Hem sürücü hem de yolculara ‘Sessiz Yolculuk’ sağlıyor.
- Taksi ekosisteminde, özellikle sürücüler tarafından güvenlik amacıyla uzun yıllardır talep edilen kabin modelinin ilk adımı olma özelliği taşıyor.
Proje çerçevesinde yolcular, BiTaksi uygulamasının ana ekranından, ‘Kabinli’ seçeneğini seçtiklerinde ve ‘BiTaksi Gönder’e tıkladıklarında en yakındaki Kabinli Taksi yolculara ulaşacak. Kabinli Taksi ile ilgili detaylı bilgiye ana ekranda bulunan (i) simgesinden ulaşılabilecek. Üstelik ‘Kabinli Taksi’lerin sarı klasik taksiler ile herhangi bir fiyat farkı bulunmuyor. Proje kapsamında ilk 100 araç için panel montajı BiTaksi tarafından gerçekleştirildi. Bu 100 araç bugün itibarıyla İstanbul’da hizmete başladı.
Aracını Kabinli Taksi’ye çevirmek isteyenler…
BiTaksi’nin Ataşehir ve Kağıthane’de bulunan sürücü ofislerinden saha & operasyon ekipleri, sürücülerle proje ile ilgili detaylı bilgileri paylaşıyor. Ek olarak, sürücü uygulaması üzerinden bildirimler göndererek projeyi anlatan BiTaksi, dileyenleri Fiat tarafından belirlenen yetkili servislere yönlendiriyor. Yetkili servislerle montajın tamamlanmasının ardından, BiTaksi’ye araç plakası ve Fiat tarafından verilen sertifika ile birlikte bilgi verilmesi gerekiyor. BiTaksi ekipleri ilgili araçları ‘Klasik Taksi’ kategorisinden ‘Kabinli Taksi’ kategorisine taşıyarak işlemi tamamlıyor. Böylece aracını ‘Kabinli Taksi’ye dönüştüren sürücüler koronavirüs dolayısıyla tercih sebebi olmanın yanı sıra izole, güvenli bir şekilde çalışmaya ve gelirlerine katkı sağlamaya devam edebiliyor.
Altan Aytaç: “Toplum sağlığına katkı sağlayacak hızlı çözümler üretmeyi sürdürüyoruz”



Altan Aytaç & Kaan Sancaklı
Düzenlenen ortak basın toplantısında projeyle ilgili bilgiler veren Fiat Marka Direktörü Altan Aytaç, “Fiat markası olarak amacımız konfor, tasarım ve teknolojiyi herkes için ulaşılabilir kılmak. Yaşadığımız bu sıra dışı süreçte, yetkinliklerimizi ve gücümüzü topluma ve müşterilerimize fayda yaratmaya yönelttik. Müşterilerimizin yanında olduk. Bu dönemde devreye aldığımız pek çok uygulamanın ardından BiTaksi ile yine toplum sağlığına katkı sağlayacak özel bir çözüm geliştirmiş olmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. Pandemi döneminde artan sosyal mesafe gerekliliği ve ulaşımda izole olma ihtiyacının da etkisiyle otomobile talebin arttığını gözlemliyoruz. Bu bakış açısıyla bize ulaşan BiTaksi’nin talebiyle, taksi yolcuları ve sürücülerini virüsten koruyacak kabin sistemini oluşturduk. Tofaş Ar-Ge Merkezi’nde geliştirilen kabin izolasyon sistemimiz, titiz bir güvenlik anlayışı ile piyasadaki uygulamalardan farklı olarak sürücü ve yolcuyu koruyacak, teması en aza indirecek çözümler içeriyor. Örneğin, izolasyonu sağlayan panelin üst kısmında kullanılan PETG malzeme sürücü ve yolcu güvenliği düşünülerek ve gerekli testlerden geçirilerek tercih edildi. Panelin alt ve üst kısımları, araç tasarımına göre formlara sahip. Bu formlar parçaların araç ile uyumunu sağlamak amacıyla tasarlandı ve özel olarak üretilen kalıplarda oluşturuldu. Ergonomik tasarımımız bu formlar sayesinde sürücünün ve arka koltuktaki yolcunun rahat seyahat edebilmesi için optimum oturma ve diz mesafesini sunuyor.
Panel tasarımımız, direkt hava temasını kesecek şekilde aracın ön ve arka kısmını tamamen ayırıyor. Bu ayrımla birlikte yolcunun aracın klimasından da faydalanabilmesi ve konforlu yolculuk edebilmesi için panelin üzerine özel tasarım bir hava dağıtıcısı yer alıyor. Tercihe bağlı olarak hava, özel bir koruyucu filtreden geçerek arka bölüme ulaşıyor. Kullanılan filtre, 0,05 mikron boyutunda mikroorganizmaları ve partikülleri tutabilmektedir. Kovid-19 boyutu ise 0,10 mikrondur ve filtrenin tutabildiği boyutlardadır. Filtre, üzerindeki aktif karbon ve organik katmanlar sayesinde, alerjen ve mikroorganizmaların geçiş riskini minimize etmektedir” diye konuştu.
Türkiye’nin En Çok Tercih Edilen Otomobili Egea dayanıklılığı ve konforu ile büyük ilgi görmeye devam ediyor
Üç farklı gövde tipiyle pazarda yer alan Egea model ailesinin, farklı donanım versiyonlarıyla, “İyi bir otomobile sahip olmak herkesin hakkı” mottosuna uygun olarak; pek çok farklı kesime hitap ettiğinin altını çizen Altan Aytaç, “Küresel ölçekte dayanıklılık ve fiyat fayda dengesi ile ödüllendirilmiş olan Egea, lansmanı yapıldığı günden bu yana dört yıldır üst üste Türkiye’nin en çok tercih edilen otomobili. Egea, taksi sürücüleri açısından da dayanıklılıkta rüştünü ispatlamış bir model. Zira yoğun çalışma temposunda yılda 100-150.000 km yol yapan taksi kullanıcıları ve sahipleri, aracın genel dayanıklılığı, sağladığı konfor ve kullanışlılığının yanı sıra, sahip olduğu ekonomik ve yüksek performanslı multijet motorla da yıllardır Fiat markasına ve Egea modelimize büyük ilgi gösteriyorlar. Taksi kullanımında en çok tercih edilen versiyonumuz Egea’nın Easy donanım seviyesi. Bu yüzden de kabin üretimi ve kullanımı için önceliği bu donanım seviyesine verdik. Öte yandan, diğer donanım versiyonlarımız için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Koruma panellerinin montajını, yetkili servislerimizde Fiat güvencesiyle yapacağız. Ayrıca sadece İstanbul ve Ankara’da değil, tüm Türkiye’deki ihtiyaç duyan Egea sahipleri, Fiat bayi ve yetkili servislerine giderek bu koruma panellerini satın alıp otomobillerine montajını yaptırabilecekler. Fiyatlandırmamız ise KDV ve montaj işçiliği dahil 2 bin 500 TL olacak” bilgisini verdi.
Genel
Audi A6 Sportback e-tron: Uzun Yolculukların Sessiz ve Güçlü Yol Arkadaşı


Elektrikli mobilitede yeni bir dönem başlatan Audi A6 e-tron, üstün menzili, gelişmiş sürüş teknolojileri ve konfor odaklı donanımlarıyla uzun yolculukların vazgeçilmez yol arkadaşı oluyor. Modelin Sportback kasa tipiyle gerçekleştirilen test sürüşü de bunu kanıtlar nitelikte. 1.000 kilometreden uzun bir rotada sergilediği performans, modelin elektrikli mobilitede konfor ve verimliliği bir araya getirdiğini ortaya koyuyor.
Audi’nin tamamen elektrikli ürün gamında, Premium Platform Electric (PPE) altyapısı üzerinde geliştirilen ikinci modeli olan A6 e-tron; uzun mesafeli yolculuklarda sunduğu sessizlik, sürüş konforu ve yüksek performansla öne çıkıyor. Aerodinamik gövde yapısı, gelişmiş batarya teknolojisi ve segment lideri menzil değerleriyle A6 e-tron, her iki gövde seçeneğiyle hem günlük kullanıma hem de uzun yolculuklara en ideal bir yanıt veriyor.
Gerçek Bir Uzun Yol Testi: 1.000 Kilometrelik Elektrikli Yolculuk
Audi A6 e-tron’un uzun yol performansı, Sportback versiyonunun kullanıldığı ve Danimarka’nın Kopenhag kentinden başlayarak Norveç’in Bergen şehrine uzanan 1.000 kilometrelik rotada, farklı zemin ve yükseklik koşullarında test edildi. Bu testte amaç, WLTP ölçüm standartlarının ötesine geçerek aracın gerçek sürüş koşullarındaki performansını değerlendirmekti.
Sürüş boyunca A6 Sportback e-tron, enerji tüketimini optimize eden termal yönetim sistemi ve adaptif enerji geri kazanım fonksiyonları gibi verimliliği artıran teknlojileri kullandı. Ayrıca, yalnızca 0,21‘lik aerodinamik sürtünme katsayısı sayesinde yüksek hızlarda hava direncini minimuma indirerek enerji verimliliğine katkı sağladı. Ortalama hava sıcaklığının 20°C civarında seyrettiği, hız sınırlarının 100–110 km/s aralığında olduğu rotada, aracın ortalama enerji tüketimi 15–16 kWh/100 km olarak ölçüldü. Bu değer, günlük sürüş şartlarında tam şarjla yaklaşık 625 ila 670 kilometrelik menzil anlamına geliyor.
Yolculuk sırasında şarj planlaması da rota tasarımı kadar önemliydi. 350 kW gücündeki hızlı şarj istasyonlarında yapılan kısa duraklamalarla, yalnızca 7 dakikalık bir şarjda 140 kilometre ek menzil sağlandı. Bu performans, 800 voltluk elektrik mimarisine sahip PPE platformunun sunduğu yüksek voltaj desteği sayesinde mümkün oldu.


An Audi A6 Sportback e-tron in Glacier white metallic is parked in the harbor of the Norwegian city of Bergen. Historic buildings and a fishing boat are in the immediate background.
Sınırları Zorlayan Verimlilik
Audi A6 Sportback e-tron performance, WLTP normlarına göre 754 kilometreye kadar menzil sunarak segmentinde referans bir noktaya ulaşıyor. 100 kWh kapasiteli batarya paketi ve optimize edilmiş enerji yönetim sistemi sayesinde bu menzil yalnızca laboratuvar koşullarında değil, günlük kullanımda da yüksek verimlilikle elde edilebiliyor.
Gerçek dünyada gerçekleştirilen 1.000 kilometrelik uzun yol testi de bu verimliliği doğruladı. WLTP standardına göre elde edilen teorik menzil değeri ile gerçek sürüş verileri karşılaştırıldığında, A6 Sportback e-tron’un hem test ortamlarında hem de gerçek yolda üst düzey enerji yönetimi sunduğu net biçimde ortaya kondu.
Test boyunca yalnızca iki şarj molası yeterli oldu. Her biri önceden planlanan yüksek güçlü şarj noktalarına, batarya seviyesi yüzde 10’un altına inmeden ulaşıldı ve sürüş kesintisiz bir şekilde sürdürüldü.
Sürüş Konforunda Yeni Bir Standart
Gelişmiş süspansiyon sistemi ve özel ön aks mimarisi sayesinde A6 Sportback e-tron, uzun mesafeli yolculuklarda bile yorgunluk hissini en aza indiriyor. Opsiyonel olarak alınabilen adaptif havalı süspansiyon, yük durumuna göre otomatik olarak ayarlanarak hem sürüş konforunu artırıyor hem de aracın aerodinamik verimliliğine katkı sağlıyor. Audi Drive Select’in “Efficiency” modunda, gövde yüksekliği 20 mm’ye kadar düşürülerek menzil daha da optimize ediliyor.
Geniş Yaşam Alanı ve Akıllı Saklama Çözümleri
PPE platformunun sunduğu düz zemin tasarımı, iç mekânda ferah bir yaşam alanı yaratıyor. A6 Sportback e-tron ve A6 Avant e-tron modellerinin her ikisinde de 502 litrelik arka bagaj ve 27 litrelik ön bagaj hacmi sunuluyor. Bu kapasite, yaz tatilleri, kamp yolculukları veya sportif aktiviteler için gereken tüm eşyaları kolayca taşıyacak alan sunuyor.
Dijital Konfor ve Etkileşimli Deneyim
Yeni nesil Audi iç mekân mimarisi, “İnsan Odaklılık” ve “Dijital Sahne” ilkeleri doğrultusunda tasarlandı. 14,5 inç OLED merkezi ekran, 11,9 inç Audi sanal kokpit ve opsiyonel 10,9 inç yolcu ekranı, sürücü ve yolculara bütünsel ve etkileşimli bir dijital deneyim sunuyor. PDLC teknolojili panoramik cam tavan ise iç mekâna hem ferahlık hem de estetik bir dokunuş katıyor.
Güvenlik ve Estetik Bir Arada: Aydınlatma Teknolojileri
Kişiselleştirilebilir dijital OLED arka farlar, ikinci nesil Matrix LED teknolojisi ve iletişim ışığı gibi yeniliklerle donatılan A6 Sportback e-tron, sadece şık bir görünüm sunmakla kalmıyor; aynı zamanda sürüş güvenliğine de katkı sağlıyor. Özellikle tünel geçişlerinde ve düşük görüş koşullarında sağladığı görüş desteği, güvenli sürüş deneyimine katkı sağlıyor.
Genel
Mercedes-Benz Türk’ten Depremzede Çocuklara Umut Olacak Kalıcı Destek


Mercedes-Benz Türk ve Çukurova Üniversitesi arasında, depremden etkilenen çocukların iyiliğini gözetmek ve sürdürülebilir sosyal fayda yaratmak amacıyla kurulan Çocuk İyilik Merkezi (ÇOİM) için kalıcı bir hizmet binası ve bir konukevi yapılmasını kapsayan niyet mektubu imzalandı. Üniversite bünyesinde yer alan ÇOİM, 6 Şubat 2023 depremlerinde ampütasyon geçirmiş çocuklara yönelik fiziksel ve psikososyal rehabilitasyon hizmetleri sunmak amacıyla faaliyet gösteriyor. İmzalanan niyet mektubu kapsamında merkeze kalıcı bir hizmet binası ve 24 odalı konukevi inşa edilecek.
1967 yılından bu yana Türkiye’de faaliyet gösteren Mercedes-Benz Türk, gerçekleştirdiği üretim, ihracat ve istihdam ile ülke ekonomisine sağladığı katkının yanı sıra; aynı zamanda toplumsal fayda üreterek Türkiye’nin sosyal gelişimine de destek oluyor. Şirket, eğitimden çevreye, gençlerin istihdamından kadınların güçlendirilmesine, afet bölgelerine kadar uzanan geniş bir yelpazede sürdürülebilir ve somut projeler hayata geçiriyor.
Bu vizyon doğrultusunda, şirketin en anlamlı projelerinden biri, depremden etkilenen çocukların iyiliğini gözetmek ve sürdürülebilir sosyal fayda yaratmak amacıyla kurulan Çocuk İyilik Merkezi (ÇOİM) ile başlatılan iş birliği oldu. Adana Çukurova Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren ÇOİM, depremde uzuvlarını kaybetmiş 21 yaş altı çocuklara ortez, protez, fizik tedavi ve psikolojik destek sunuyor.
Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün ve Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamit Emrah Beriş’in imzaladığı niyet mektubu ile ÇOİM’in kalıcı bir hizmet binasına kavuşması sağlanacak ve üst katında çocuklar ile bakım verenlerinin konaklayabileceği 24 odalı bir konukevi inşa edilecek. Bu konukevi, yalnızca tedavi gören çocuklara değil, onların refakatçilerine de barınma imkânı sağlayarak iyileşme sürecini daha sağlıklı ve konforlu bir zemine taşıyacak.
“Kalıcı sosyal fayda yaratmayı önceliklendiriyoruz”
Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün, “Mercedes-Benz Türk olarak uzun yıllardır toplumsal fayda odaklı projeleri işimizin ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz. Kurumsal sosyal sorumluluk kavramının ötesine geçerek, kalıcı sosyal fayda yaratmayı önceliklendirdiğimiz bir vizyonla hareket ediyoruz” dedi.
Sülün, 6 Şubat depremlerinin ardından felaketin yaşandığı ilk andan itibaren çalışanlar, bayi ağı ve yetkili servisleriyle tam bir seferberlik ruhuyla sahaya indiklerini belirterek, “Öncelikli olarak barınma ve gıda gibi temel ihtiyaçları karşıladık, ardından uzun vadeli ve kalıcı çözümler üretmeye odaklandık. Bu süreçte en kırılgan gruplardan biri olan çocukların fiziksel ve ruhsal iyileşmesini önceliklendirdik.” ifadelerini kullandı.
Sülün, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çukurova Üniversitesi’nde yer alan Çocuk İyilik Merkezi (ÇOİM) ile anlamlı bir iş birliği başlattık. Merkez, depremde uzuvlarını kaybetmiş 21 yaş altı çocuklara ortez, protez, fizik tedavi ve psikolojik destek sunuyor. Geçtiğimiz yıl biz de iki adet Sprinter araç bağışlayarak, çevre illerde yaşayan ve merkeze ulaşımı olmayan çocukların merkeze taşınmasına destek olduk. Bu desteği kalıcı hâle getirmek için Çukurova Üniversitesi ile bir iyi niyet mektubu imzaladık. Bu niyet mektubu ile, Çocuk İyilik Merkezi’ne kalıcı bir bina kazandırmayı ve üst katında 24 odalı bir konukevi inşa etmek üzere yola çıktık. Hedefimiz, yalnızca bugünün ihtiyaçlarını karşılamak değil; deprem sonrası yeniden ayağa kalkmanın sembollerinden biri olacak, iyileşmenin, güvenin ve umudun kapısını aralayacak bir yapıyı hayata geçirmek. Çocuklar bizim geleceğimiz. Geleceği daha sağlam inşa etmek için çocuklarımızın yanında olmayı sürdüreceğiz.”
Deprem bölgesinde seferberlik başlattı
Mercedes-Benz Türk, 2023 yılında Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından tüm imkanlarını, çalışanlarını, bayilerini ve yetkili servislerini seferber ederek kapsamlı bir destek başlattı. Öncelikli olarak barınma ve gıda gibi acil temel ihtiyaçların karşılanmasının ardından, halen faaliyette olan destek fonunu kurdu. Mercedes-Benz Türk bu fonla, akut dönem sonrasında deprem bölgesinde sosyal yaşamın yeniden canlanması, çocukların sosyal gelişimi, gençlerin eğitimi ve kadınların toplumsal hayata katılımını destekleyen çalışmaların hayata geçirilmesine odaklandı.
Mercedes-Benz Türk, İstanbul Sanayi Odası Vakfı’nın Hatay’daki 1.000 adetlik konteynerden oluşan “İSO Yaşam Kenti”ne 100 konteyner ve sosyal yaşam alanlarıyla katkıda bulundu. İSO Yaşam Kenti içerisinde sosyal yaşamın sürekliliğini sağlamak amacıyla çocuk parkı, kantin/kafeterya, çamaşırhane ve spor salonu gibi alanlar Mercedes-Benz Türk desteğiyle tamamlandı. Ayrıca, kentte bulunan okul, eğitim materyalleriyle desteklendi; çocukların eğitimlerini sürdürebilmeleri için gerekli donanım sağlandı. Bölgeye bir kreş inşa edilerek okul öncesi eğitim imkânı sunuldu ve çocukların ve gençlerin moralini artıracak sosyal alanlar oluşturuldu.
Mercedes-Benz Türk, desteklerin sürekliliğini sağlamayı önceliklendirdi ve düzenli ziyaretlerle ihtiyaçları takip ederek bölgeye hızlı ve etkin yanıt vermeye odaklandı. Deprem bölgesini ve bölge insanını tekrar ayağa kaldırmanın uzun vadeli bir süreç olduğunu kabul eden şirket, bu nedenle bölgeye uzun süreli destek sağlamayı hedefledi.
23 Nisan Şenlikleri kapsamında 900 çocuk için etkinlikler düzenlendi ve Mercedes-Benz Türk Aksaray Kamyon Fabrikası Tiyatro Kulübü, 900 çocuk ve 700 genç için özel tiyatro gösterisi sergiledi.
Hatay İSO Yaşam Kenti’nde “Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı” kapsamında seminerler düzenlendi. Şirket doktorları, erken teşhis, risk faktörleri ve korunma yolları hakkında bilgilendirme yaptı.
Ayrıca, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) iş birliğiyle depremden etkilenen 30 yaş altı sanatçılara açık çağrı yapıldı. 84 başvuru arasından seçilen 6 sanatçıya (Rozelin Akgün, Cemil Çalkıcı, Aylin Çankaya, Gökçe Çetin, Nesime Karateke, Macide Yalçınkaya) 5.000 € hibe ve alanında uzman mentorluk desteği sağlandı. Sanatçılar, mentorlarıyla bir araya getirilerek İstanbul’da ağırlanıp üretim süreçleri desteklendi.
Genel
Hyundai Inster’in Rekabetçi Fiyatı Belli Oldu!


Hyundai, elektrikli araç pazarındaki iddiasını her geçen gün artırırken, şimdi de Inster ile şehir içi ulaşım segmentine iddialı bir giriş yapmaya hazırlanıyor. Özellikle Avrupa pazarı için tasarlanan ve A segmentinde konumlandırılan bu tamamen elektrikli modelin, Türkiye’de de önemli bir pazar payı elde etmesi bekleniyor. Uygun fiyatı, kompakt yapısı ve pratik kullanımıyla Inster, özellikle büyük şehirlerde yaşayan ve çevre dostu bir ulaşım aracı arayan tüketicilerin dikkatini çekecek gibi görünüyor.
Hyundai’nin minik elektrikli otomobili INSTER, Türkiye’de satışa sunuldu. Advance donanım seviyesiyle tercih edilebilen yeni Hyundai INSTER fiyatı 1.319.000 TL olarak açıklandı.
Türkiye Pazarında Güçlü Bir Pay Beklentisi
Türkiye’deki otomobil pazarında elektrikli araçlara olan ilgi her geçen gün artıyor. Özellikle ÖTV teşvikleri ve şarj altyapısının yaygınlaşmasıyla birlikte tüketiciler elektrikli modellere daha sıcak bakmaya başladı. Bu noktada Hyundai Inster, sahip olduğu avantajlarla Türkiye pazarında önemli bir yer edinebilir.
- Uygun Fiyatlandırma: Hyundai’nin Inster’ı rekabetçi bir fiyatla sunması bekleniyor. Bu da elektrikli araç sahibi olmayı düşünen geniş bir kitle için cazip bir seçenek haline gelmesini sağlayacak.
- Şehir İçi Kullanıma Uygunluk: Kompakt boyutları ve yüksek manevra kabiliyeti sayesinde Inster, özellikle dar şehir sokaklarında ve yoğun trafikte kolaylık sağlayacak. Park yeri bulma sorununa da çözüm sunması, şehirde yaşayanlar için büyük bir avantaj.
- Çevre Dostu ve Ekonomik Sürüş: Sıfır emisyonlu olması Inster’ı çevre bilinci yüksek tüketiciler için ideal bir seçenek yaparken, düşük işletme maliyetleri de uzun vadede önemli bir ekonomik avantaj sunacak.
- Hyundai Güvenilirliği: Hyundai’nin Türkiye pazarındaki güçlü bayi ağı ve satış sonrası hizmet kalitesi, Inster’ın da güvenle tercih edilmesini sağlayacaktır.
Teknik Verilerle Hyundai Inster
Hyundai Inster, boyutları ve teknik özellikleriyle şehir içi kullanım için optimize edilmiş bir yapıya sahip.
- Boyutlar: Inster, yaklaşık 3,8 metrelik uzunluğuyla Hyundai Casper’dan (3,6 metre) biraz daha uzun olacak. Bu da iç mekanda daha fazla yaşam alanı sunarken, şehir içi manevra kabiliyetinden ödün vermeyecek.
- Batarya ve Menzil: Inster’da 42 kWh’lik bir batarya paketinin bulunması bekleniyor. Bu batarya ile aracın WLTP standartlarına göre 300-355 kilometre civarında bir menzil sunması hedefleniyor. Şehir içi kullanım için bu menzil oldukça yeterli görünüyor.
- Hızlı Şarj: Aracın hızlı şarj desteğiyle kısa sürede şarj edilebilmesi, pratikliğini artıracak önemli bir özellik.
- Motor Gücü: Resmi motor gücü henüz açıklanmasa da, A segmenti bir elektrikli araç için yeterli düzeyde bir performans sunması bekleniyor. Şehir içi hızlanma ve dinamik sürüş kabiliyeti, Inster’ın beklentileri karşılayacağını gösteriyor.
- Tasarım: Inster’ın tasarımında Hyundai’nin son elektrikli modellerinde gördüğümüz modern ve fütüristik çizgilerin korunması bekleniyor. Özellikle parametrik piksel farlar ve dinamik hatlar, araca özgün bir hava katacak.
Hyundai Inster’ın Türkiye yollarına çıkmasıyla birlikte, elektrikli araç pazarında yeni bir rekabetin başlaması ve şehir içi ulaşımda önemli bir dönüşümün yaşanması bekleniyor. Uygun fiyatı, çevreci yapısı ve pratik kullanımıyla Inster’ın Türk tüketicisinin beğenisini kazanarak pazar payında güçlü bir yer edinmesi oldukça olası görünüyor.
-
Test Sürüşleri2 ay önce
TEST SÜRÜŞÜ :Mustang Mach-E: Bir Efsanenin Yeniden Doğuşu mu, Yoksa Bir Kutsal İsyan mı?
-
Otomotiv2 ay önce
Turka’dan araç muayenede yeni dönem için ilk imza
-
Elektrikli Otomobiller3 ay önce
Toyota, Yeni Corolla Cross Hybrid’i Türkiye’de Satışa Sundu
-
Elektrikli Araçlar3 ay önce
2053 Sıfır Emisyon Hedefi Yasallaştı
-
Elektrikli Araçlar3 ay önce
Hyundai Motor Grubu, 2025 J.D. Power İlk Kalite Araştırması’nda Zirvede
-
Elektrikli Araçlar2 ay önce
Hotomobil Tesla Cybertruck için Tasarladığı Cyberglad Modelinin Avrupa Lansmanını “Caravan Salon Düsseldorf” Fuarı’nda Gerçekleştiriyor
-
Elektrikli Araçlar2 ay önce
Togg, Münih’te IAA Mobility 2025’te yerini alıyor
-
Şarj Sektörü1 ay önce
WATT, 500’üncü şarj lokasyonunu açtı